NAGEHAN KRUÇ ŞEREMET’İN  “KERPİÇ REÇELİ” ADLI ROMANI SATIŞTA!

Edebiyat dünyasının yeni ismi Nagehan Kurç Şeremet’in, gerçek yaşam hikayesinden kurgulayarak kaleme aldığı ilk romanı “Kerpiç Reçeli”, Destek Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı.

Romanın ana karakteri Ender’in Üsküp’ten başlayıp, İstanbul’da devam eden hikayesini konu alan “Kerpiç Reçeli”, geçmiş-şimdi-gelecek üçgeninde reçel kavanozlarından ortak hafızamızın derinliklerine süzülen gerçek bir hayat hikâyesi olarak okurlarıyla buluşuyor. Büyüklerinden işittiği anıları kurgulayan yazar Nagehan Kruç Şeremet, ilk romanı Kerpiç Reçeli ile okurlarını kendilerinden izler bulabileceği yakın bir tarih yolculuğuna çıkarıyor.

Nagehan Kruç Şeremet’in balkan göçmeni bir ailenin son kızı olma duygusunun sorumluluğu ile kaleme aldığı Kerpiç Reçeli adlı romanı; gerçeklerin acısını, yüreğin alışmasını, kucaklamayı öğreten ve okurlarını duygudan duyguya sürükleyecek bir kitap!

Yazar Hakkında: 

Nagehan Kruç Şeremet, 3 Ekim 1990 tarihinde, Beyoğlu’nda doğdu. Edebiyat ve yazma ilgisi ortaokul çağlarında başladı. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümünde tamamladı. İlk oğlunun doğumundan sonra “Çocuk Gelişimi” alanına ilgi duydu ve Çocuk Gelişimi alanında ikinci lisans eğitimini tamamladı. Öğretmenlik mesleğini sürdürdüğü yıllarda ilçede yapılan yarışmalar neticesinde bir yıl anı türünde, diğer iki yıl ise şiir alanında ödüller aldı. Balkan göçmeni bir ailenin son kızı olma duygusunun sorumluluğu ile büyüklerinden işittiği anıları yeniden kurgulayarak romanlaştırdı. Kırklareli Üniversitesi Enstitüsü’nde, Eğitim Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimine devam etmektedir.

Kitap Hakkında:

REÇEL TADINDA BİR DRAM GÜZELLEMESİ…

“Karşımda duran küçümseyerek baktığım bu kerpiç ev benimdi. Ona yanaşan sevgiye muhtaç incir ağacı da. Sahip olduğumuz, elimizde kalan tüm varlığımızla satın almıştık hepsini. Sanki bu minik bahçe büyük bir kazandı. Kaynatıyordum şeker tadında avuntularımla tüm dertlerimi. Bir yandan kavanozlara hapsetmiş, karakışa saklıyordum. En çaresiz günlerimde yiyecektim kerpiç reçelini.”

Nagehan Kruç Şeremet, özgünlüğü ilk romanın çok ötesinde olan bu eserinde, okuru etkili üslubuyla Üsküp’ten İstanbul’a uzanan bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Kerpiç Reçeli, geçmiş-şimdi-gelecek üçgeninde reçel kavanozlarından ortak hafızamızın derinliklerine süzülen gerçek bir hayat hikâyesi.

“Dosyayı tamamladığımda artık bilgisayarımın kapağını her açtığımda selamlaştığım sıradan bir Word dosyası olmadığının farkına varmıştım. Kerpiç Reçeli artık herkesin okuması, tadına varması gereken reçel tadında bir dramdı. Hepimizin her gün umutla hayata tutunup yaşamaktan bıkmadığı…”